29 Mayıs 2013 Çarşamba

KAVUŞMANIN DİLİ

senelerce gün sonra aynı yerde aynı saatte söz verdiğimiz gibi merhaba arkadaşım Bizi birbirimizden ayıran yazgılarımız farklıydı Senin yazgın denizlere benimki ise dağlara yazılıydı Denizi hep gözyaşlarımda görürdün göz bebeklerime ise kutsaldır bu balıklar derdinle ben aynı dalgınlıkla hep gökyüzünü seyrederdim gözlerine bakmaya korkardım çünkü gözlerin çok cesaretliydi belkide iki bedenin yok olması gibi bir şiddetti bunun içindirkison gün batımıdahiç bakışmadık doyunca diyordun uzun bir of çekerek Üzerinde siyah bir kadife pantolon siyahı solgun bir cekete boynuma sarıp sonrada uzun uzun kokladığın mavi bir atkı vardı Seni hep böyle görmek istedim ve şimdi öylesin atkın hala ben kokuyor Bir deniz vardı ve denizlere inatyaratılmış dağlarAslında na deniz suçluydu ne de dağlar kurallar böyleydi sen ve benden başka bir sen bir ben daha vardı ayrılık bizden yanaydı çünkü yüreklerimiz hiç yalnız kalmamıştı  Ülkeme uzak denizlerde maviliklerden intikam aldım diyorsun kavuşabilmenin intikamıyada kuralların bir maddesi gereği...oysa maviliklerin bulanıklığı dağlarımdan denize akan kızıllıktı ve sonra yüreğime akan mavilik Pullu balıkları kutsal değil demiştin şehirlere isyan ederken hep duyardım sesini bir pullu balık görünce  işte şimdi gözlerime isyan ediyorsunbakışlarım uzun bir acıdan uzun bir hasretten geldibakma öyle öfkelibu ıslak gün batımında hatırlatma kimsesizliğimiGeleceğin mavi renkli denizine söz vermiştimyaşayabilirsem yüksek dağların onurlu mücadelesindealıp götürecektim mavi atkılı çocuğuDeniz ordamavi gökyüzünde saklıdırkutsal balıklarsa gözlerimde15indeydik ayrılığı anladığımızdabir çocuk düşydü hayal ettiğimiz yerlergünbatımı aldatıyordu bizi büyülü renkleriyleoysa ne sen görebildin maviliklerine ben yaşadım maviliklerdeyüzündeki kader çizgilerişehrin çığlığını karanlık katliyamlarıve de kayip çocukların celladınıgün yüzüne çıkarıyorhayırlamadığın bir denizin maviliğiydiçünkü önünü kesmedimdağlardan akan kan şelalesininBak yüzüme!o mahsum çocuk değilim artıkhani bir başka sen vardın ya!birde başka benve ömrü 15 yıl olan mazlum çocuklartoprağı gerçek anlamına kavuşturduk mahsum yüzlü çocuktarihe kazıdı bedenini dönüp ardına bakma dağlar da, denizler de değişecektıpkı bizi değiştiren yazgı gibigün doğmadan gidelim buralardan başka ellerin yaratığı bu zamanı yıkacağız dönüşümüzle,kayip çocukların söylenmemiş isteklerinibiz söyleyelim tutsak halkın suskun diliçözülünceye kadarsana geldim toprak konuştu biliyor musun?kim sesiz değilsin dedive seni götürmeye geldimorada gökyüzüde konuşuyordenizi anlatıyor,gerçek denizitarihe gitmek istemezmiydin hep,işte dağlar bir memlekettirbir ülke yada,ölüm bile güzel uykudur oralarda,hayatsa hasret çeken şehirlerimizin olacaközgürlük bir militanınen güzel armağanıdır halkınayüreğindeki çocuğu alda geltoprak,ana olduya mazlum çocuklarakalmasın burda kimsesizzamanı anlıyoruz şimdigerçeği yakalamak için acele ediyorduzamana bir adım kala tarihteyiz şimdi...